Adalet kavramına nasıl bakıldığı ilgili bu sorunun cevabı. Bu sorunun cevabını ararken ilk önce "Nasıl bir adalet? sorusunun cevabı bulunmalıdır? Adalet kavramına ilişkin Kemal Gözler'in makalesi okunulmalı.Size göre adil sistem ne olmalıdır?
İnsanların kırmızı çizgisine dokunmadan temel insan hak ve özgürlükleri gözetilerek bir yerde ortak yaşam için oluşturulan kurallar ve bu kuralların tavizsiz bir şekilde uygulanması. Bir yerde hiçkimsenin can ve mal güvenliğinden endişe etmeden yaşanılmasıdır adil sistem. Suçlu olarak görülen kimsenin bile hakları vardır, çünkü o da insandır. Daha yaşanabilir bir dünya için o kişiyi o suça iten nedenler ortadan kaldırılmalı. Adalet ile birlikte suç kavramı da tartışılmalı. Suç işleyen kişi de geçmişinden dolayı bir nevi suça itilmiştir. Suçun tekrar işlenilmesi, suçsuz olarak görülen insanların suçlu kişiyi ötekileştirmesidir, suçlu kişiye çöp muamelesi etmesidir.Size göre adil sistem ne olmalıdır?
Size göre adil sistem ne olmalı
Size göre adil sistem ne olmalıdır?
Nazi Almanyasını düşünmek gerek. İtalya ve İspanya'daki faşist yönetimleri düşünmek gerek. FETÖ'nün "Altın nesil"ini düşünmek gerek. Suçlu olarak gördükleri kişilere çöp muamelesi edip yaşam hakkı tanımıyorlardı. Adil sistem ancak ve ancak toplumun tüm kesiminin refahı ve kırmızı çizgisi gözetilerek oluşturulan kurallar ve bu kuralların tavizsiz bir biçimde uygulanması ile mümkündür. Yaşanabilir bir dünya için herkesin elini taşın altına koyması önemlidir.Size göre adil sistem ne olmalıdır?
Adil sistemin işleyişi sorulmamış burada. Adil sistemin ne olduğu sorulmuş. Bin türlü adalet anlayışı var. Bunun için Kemal Gözler'in makalesi okunabilir.Bir yönden söylemek istiyorum, adil sistem insan haklarının eşit olmasıdır. Herkese karşı aynı adaletin savunulmasıdır. Herkesin dini, dili, cinsiyeti, ırkı, rengi bütün insanlarla aynıdır. LGBTİ'li bireylere karşı bir kin ve düşmanlık besleniyor bu ülkede. İşçi ve işveren haklarının arasındaki ilişkiler mesela.
Kadının canına kastediliyor adam 1-2 sene yatıp çıkıyor yine cinayete teşebbüs ediyor. Bilmem anlatabildim mi.
Muhafazakar ve liberalizm yönetimini araştırdığım kaynaklara göre şöyle bir şekillendirdim. Aslında ikisinin de takdir ettiğim ya da etmediğim bazı yönleri var. Sizin desteklediğiniz yönetim biçimine de baktım tamamen eşitsizliği savunan bir yönetim şeklini neden desteklediğinizi merak ettim açıkçası.Sordugunuz soru su; muhafazakar yonetimde liberalizm mi yoksa liberal yonetimde muhafazakarlik mi?
Yinede sorunuzu cevaplamami isterseniz, aristokrasiyi destekliyorum
Esitsiz buldugunuz nokta nedir? imtiyazli hak sahipleri ile alt kademe ise, gunumuzdede isci ve patron siniflandirmalari var. Yonetim tarihi boyunca, siniflandirma her zaman vardi.Muhafazakar ve liberalizm yönetimini araştırdığımda kaynaklara göre şöyle bir şekillendirdim. Aslında ikisinin de takdir ettiğim ya da etmediğim bazı yönleri var. Sizin desteklediğiniz yönetim biçimine de baktım tamamen eşitsizliği savunan bir yönetim şeklini neden desteklediğinizi merak ettim açıkçası.
KendiniMuhafazakar ve liberalizm yönetimini araştırdığımda kaynaklara göre şöyle bir şekillendirdim. Aslında ikisinin de takdir ettiğim ya da etmediğim bazı yönleri var. Sizin desteklediğiniz yönetim biçimine de baktım tamamen eşitsizliği savunan bir yönetim şeklini neden desteklediğinizi merak ettim açıkçası.
Kibir, kendini beğenmişlik işte. Beddua etsem beni suçlar.Muhafazakar ve liberalizm yönetimini araştırdığım kaynaklara göre şöyle bir şekillendirdim. Aslında ikisinin de takdir ettiğim ya da etmediğim bazı yönleri var. Sizin desteklediğiniz yönetim biçimine de baktım tamamen eşitsizliği savunan bir yönetim şeklini neden desteklediğinizi merak ettim açıkçası.
Şu an ki adil sistemin işleyişi de bu şekilde değil zaten, olması gerekeni yazmaya çalıştım. Bin türlü adalet sistemi var evet tabii ki ama kendi bakış açıma göre yazdım.Adil sistemin işleyişi sorulmamış burada. Adil sistemin ne olduğu sorulmuş. Bin türlü adalet anlayışı var. Bunun için Kemal Gözler'in makalesi okunabilir.
Şu an ki adil sistemin işleyişi de bu şekilde değil zaten, olması gerekeni yazmaya çalıştım. Bin türlü adalet sistemi var evet tabii ki ama kendi bakış açıma göre yazdım.
İnsan haklarını savunmaya, toplumsal cinsiyet eşitliğini savunmaya
Mesele eğitim de değil, biliyor musunuz? Eğitim dediğiniz şey işin yapılış şeklini öğretmek ama kendi fikrinden değilse ötekileştiriliyorsun. Bugün saçını kapatanlar, saç-sakal-bıyık bırakanlar yarın iktidar değiştiğinde kendileri de değişecek. Adalet anlayışının içini böyle boşaltıyorlar. Güce yaslananın, güçlü olanın adalet anlayışı geçerli. Biz burada boşa kürek çekiyoruz yani.Bana göre yönetim biçimi bilmiyorum sizler nasıl karşılarsınız ama her zaman kendimce bunu düşünür, sorgularım.
Bence dünyada zengin ve fakir ayrımı olmamalı. Bu şekilde eşitsizlik olacağına zengin kişinin sadece kendine yatırım yapmak yerine, yeteri kadar gücünün büyüdüğü yerde destekleriyle birlikte fakirliğin olmadığı bir dünyayı yaratması gerekiyor. Tüm zenginler, fakirlere yarar sağlasaydı bana göre fakir diye bir terim kalmazdı.
Toplum bu sayede hem refah, hem de eşit yaşardı.
Yönetim şekli ise zaten akılcı ve mantıksal cevcevesinde yönetilmesinden yanayım ben de fakat, insanın akıllı ve mantıklı olması için illa ki bir soydan gelmesi gerekmiyor. Tamamen kişinin şartlarına bakmaksızın içinde yönetim sevgisi olması gerekiyor.
Nerede ne yapması gerektiğini bilen, akıllı ve mantıklı olan insan her türlü olgunluğu üzerine almış ve içinde adalet, vatan, milliyetçilik yatan birisi olmalı. Tabi ki mantığa göre şu yatıyor köyden gelen birisinin şartlarıyla, soylu birisinin şartları bir değil. Doğru, fakat yaşanmışlık şartlarını bir göz önüne alırsak şu var ki bir köylü, soylu kadar bilgili olamaz fakat ondan hayatın her yönüyle daha tecrubelidir.
Zaten dünyayı bitiren de bu yargılardır bana göre. Örneğin tecrübesiz işçileri sırf tecrübesiz diye işe almayan o şirketin bir zamandan sonra sırf tecrübeli diye aldıkları kişilerin tamamen çalışmaya odaklı olmamaları yüzünden şirketi batmaya kadar götürebilmesi gibi. Eğer tecrübesizler, tecrübe için eğitim görselerdi belki gördükleri sırf o eğitimin hakkını verebilmek için daha da fazla çalışacaklardı. Önemli olan insanın insan olması, ve adaletin eşit bir şekilde sağlanılması.